NA'T

Bâd-ı sabâ kim giderse yâre selâm eylesin
Bâğ-ı çemende gül-i ra’nâya du’âm eylesin

Mühr-i yâkûtun kilîdin saklamasın bendeden
Âr değil beklemesin üç beş kelâm eylesin

Uzanır Sidreye dek Tûbâ boyu ol dilberin
Çoştu deryâ-yı dilim dolaşsın endâm eylesin

Şem’-i nûru kıldı perîşân beni pervâne-veş
Nâr-ı aşk içinde yanan kula merâm eylesin

Her ne zamân anmayıp da unutursam nâmını
Ol Hudâ ki başka yâri bana harâm eylesin
(2011)


GAZEL

Bu cihân ma’nâsın anla nazar et ne hâl olur
Gözünü aç kalbinin gayrısı kîl ü kâl olur

Kıvrılırken gecenin sessizliği gökyüzünde
Bir hakikat görünür dile âlem hayâl olur

Açılır perdeleri zulmün ma’nâ ikliminde
İhtiyar kalmaz o dem akılda lisân lâl olur

Aşk meyi ile bakışın mest iden âşıklara
Var sanılan kevn ü mekân çekilir zevâl olur

Bulmak ister ise kişi hakîkât bâbını
Dâmına nefsi dolanır ol hîle vü âl olur

Âdemoğlu sözü söyler kimisin mesrûr eder
Kimisi aklın yitirir kimisi kemâl olur

(2011)

GAZEL

Dost elinden hastaya bir katre dermân gerek
Açıp hakîkat bâbın girmeye iz’ân gerek

Cihândan geçip ermek içün aşk ahvâline
Ellerinden tutacak bir ulu sultân gerek

Aşk bir sırdır ma’nâsı kenzen lafzında gizli
Yoldaş bilip levlâki girmeye ummân gerek

Aşktan şikâyet olmaz bilen kutlu kişidir
Ma’şûğa cân vermeye bir kutlu fermân gerek

Bir kuru lâf ile aşk da'vâsı beyhûdedir
Gerçek âşık odur ki cânâna kurbân gerek
(2011)





GAZEL

Çeşm-i pürhûnundan akan yaşa cânımdır fedâ
Dürr-i sadeften gelen gevhere kanımdır bahâ

Tîr-i müjgânın gönül bâğını eyler târumâr
Ne acebdir kurulur yine bir işret pür-safâ

Murg-ı dil içün sa’âdet dâm-ı zülfün içredür
Bî-vücûd olan kişiye yeter bu lutf u atâ

Bir zamân lebin saçar şîr bir zamân şekker eyâ
Kamusu anların uşşâkına geçer hoş belâ

Bûy-ı ruhun hevesiyle başa gelen az mıdır
Ömr-i fakîr bin şükür ki reh-i aşkında hebâ
(2011)

GAZEL

Gün gidince yanar aşk çerâğı dilde âh u zâr
Tutulur dili semânın olur âşık bî-karâr

Elde kalem gözde yaş sessizce bir çığlık kopar
Duyulur hicrânı kalbin gülden ayrılır bahâr

Sanma tahammül kolaydır âşığa sor nicedir
Zâhid anlamaz gönülden aşkı bilmez hîlekâr

Gözünü garîp ayırmaz kûy-ı yârden çâresiz
Ayrı geçen her zamân âşığa yazılır zarâr

Beklemek hoştur yolunu bî-ümîd yaşanmaz
Gün gelir teşrîf eder hânesine o dîldâr
(2011)

NA'T

Kûyına varmak ne hoş söyledi bütün yârân
Dört taraf gül kokusu bülbüllerin hep nâlân

Eşiğin öpmek içün meydân-ı aşk içinde
Her birin geçmek gerek hem pehlevân hem merdân

Hasta gönlüm seni anar gece gündüz iç çeker
Başka yerde aramam derdime sensin dermân

Leblerinden duymadan bir yahşı latîf sözünü
Bağrıma âteş düşer çeşmim olur mu handân

Gel de gelsin bu kuluna öl de ölsün yoluna
Senden özge var mıdır sevilecek bir cânân
(2011)

İletişim:
Kocaeli Üniversitesi
Fen-Edebiyat Fakültesi
Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
İzmit - Kocaeli
iletisim@muhammetkuzubas.com